PSA (Prostatik Spesifik Antijen)

Hepimizin
bildiği gibi Prostat konusu erkekler için bir kabustur.

İdrar
yakınmaları varsa doktora gidilir, ama eğer idrar yakınmanız yoksa ne yapmalı?

İdrar
yakınmaları olsun ya da olmasın 50 yaşına doğru prostat için mutlaka
değerlendirme yaptırılmalıdır.

Prostat
hücreleri, Prostatik Spesifik Antijen kısa adıyla PSA salgılar. PSA, meninin
kıvamını düzenleyen bir enzimdir. Salgılanan PSA’nın büyük bir kısmı spermlerle
birlikte atılır. Az bir kısmı ise kana geçer. PSA‘nın kandaki normal değeri yaşa
ve prostat büyüklüğüne bağlı olarak değişmekle birlikte üst sınırı ortalama 4
ng/ml olarak kabul edilir.

PSA
değerinin artmasının nedeni; prostatın kanallarının ve epitelinin yapısının
bozulduğu durumlarda kana normalden daha fazla oranda geçmesidir. Prostat
bezinin yapısının bozulduğu durumlar genellikle iyi huylu prostat büyümesi,
prostat iltihaplanması ve prostat kanseridir. Bunların haricinde; prostat
hastalıklarının dışında da PSA yükselmeleri oluşabilir…Örneğin İYE, mesane
enfeksiyonları, taş hastalıkları, ürogenital sistemde yapılan girişimler, sonda
takılması, üretra hastalıkları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, travmalar
gibi…

Bu
durumların içinde en önemlisi prostat kanseridir. Prostatın içinde kanser
hücreleri büyürken hiçbir belirti vermeyebilir. Bu nedenle 50 yaşından sonra
belirli aralıklarla PSA testi yaptırılmalıdır.

PSA, yukarıda
da anlattığım gibi prostat bezine özgü bir moleküldür, yani kansere veya başka
hastalıklara özgü bir parametre değildir. Bu nedenle PSA sonuçları sizleri
psikolojik olarak etkilememeli, bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

Örneğin;
literatürlere baktığımızda PSA değerinin 1 ng/ml nin altında olduğu çok düşük
değerlerde bile %6.6 hastada prostat kanseri bulunabilmektedir. Bununla
birlikte PSA değeri arttıkça kanseri yakalama şansı artmaktadır. PSA: 3,1 – 4
ng/ml arasına ulaştığında hastaların %26,9’sında prostat kanserine
rastlanmaktadır.

Tek
başına PSA düzeyinin yüksekliği ile prostat kanseri tanısı konulamaz. PSA
yüksekliği yalnızca prostat kanseri riskini gösterir. Prostat kanserinin kesin
tanısı biyopsi ile konur. Biyopsi için de dünya standartları gereği 4 mg/dl ve
üzeri PSA değeri varsa ve enfeksiyon bulgusu yoksa biyopsi yapılması
önerilmektedir. Ancak istisnalar olabilir. Örneğin, 1. Derece akrabalarında
prostat kanseri olan kişilerde biyopsiler için bu kriterler aranmayabilir. Bu
kişilerde yapılacak diğer ileri testler ile PSA birlikte değerlendirilmelidir.

İdrar
yolu veya prostat enfeksiyonları PSA değerini yükseltebilir. Bu yüzden PSA
değeri yüksek olan hastalarda olası prostat iltihabı için antibiyotik verilip,
daha sonra PSA kontrolü şeklinde bir uygulama yaygındır. Yani her PSA
yüksekliğinde biyopsi yapılmaz…

PSA
hangi aralıklarla baktırılmalıdır? Normal koşullarda ilk PSA’ya 50 yaşında
baktırmak uygundur. Bir istisnası var: Eğer 1. Derece akrabalarda prostat
kanseri varsa genetik risk ve yatkınlıktan dolayı erken tanıya yönlenebilmemiz
için 40 yaşında ilk PSA bakılmalıdır.

50
yaşında PSA baktırdık. Normal sınırlarda olduğu görüldü. Ne yapalım? Sık sık
PSA bakılmasına gerek yoktur. 3-4 yıl sonra tekrarlamakta fayda vardır. Eğer
yine normal ise yine 3-4 yıl sonra baktırabiliriz. Ancak ilk PSA’mız ve ikinci
tekrardan yaptırdığımız PSA, üst sınırlara yakınsa 1-2 yıl içinde tekrardan
bakılması uygundur.

Eğer
dalgalanan bir PSA’nız varsa muhtemelen sıkça prostat enfeksiyonu veya idrar
yolu enfeksiyonu geçiriyorsunuz demektir. Gittikçe artarak yükselen bir PSA
durumunda ise mutlaka bir üroloji uzmanına görünmenizi tavsiye ederim. İleri
testlere ve biyopsiye ihtiyaç ortaya çıkmış olabilir…

Evet
Sevgili Dostlar, PSA; erkekler için önemli bir belirteçtir. Prostat
hastalıklarının tanısı, tedavisi ve takibinde önemli bir moleküldür. PSA’nıza
baktırmayı ve eğer problem olduğunu düşünüyorsanız işin uzmanına görünmeyi
ihmal etmeyin…

Write a Reply or Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *